"Enter"a basıp içeriğe geçin

Son dakika: Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan gündeme dair açıklamalar

[ad_1]

Cumhurbaşkanı Erdoğan canlı yayında açıklamalarda bulundu. CHP’nin Tutuklu Gazeteciler Raporu’yla ilgili konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türkiye’ye kara çalmak için hazırladıkları uydurma raporda savundukları, bu teröristler. CHP bir mili güvenlik sorunudur” ifadelerini kullandı.

Erdoğan’ın açıklamalarından öne çıkan başlıklar şöyle:

“KAHRAMANLIKLARI VE EĞİTİMİN BAŞARILI OLMASI ÖNEMLİYDİ”

Öncelikle şehit polisimiz Sedat Gezer’e Allah’tan rahmet diliyorum. Gerek ailesine, gerek milletimize başsağlığı temennisinde bulunuyorum. Şehidimiz başta olmak üzere diğer polislerimiz ve bekçilerimiz orada kahramanca bir mücadele verdiler. Oradaki kendini yere atışı, oradan silahı kullanarak ikisini de öldürmeleri, etkisiz hale getirmeleri, hakikaten kahramanlıklarını ve aldıkları eğitimin başarılı olması çok önemliydi.

“CHP MİLLİ GÜVENLİK SORUNUDUR! BİZ BU OYUNA GELMEYECEĞİZ”

CHP’nin bu teröristlerden birsini gazeteci diye savunmuş olması ve şu anda gazetecilerden hapiste olanlar var. Bunlara yönelik olumlu bir yaklaşımımız yok. Terör örgütü ve siyasi uzantısı malum parti yerine devletin söylediklerine kulak verselerdi, böyle utanılacak hale düşmezlerdi. O hapistekilerin de gazeteci değil, terörist olduğunu en baştan beri söyledik. Onlarda yüz yok. Yargı bunları terörist oldukları için cezalandırıyor, mahkum veya tutukluyor. Resmi internet sitelerinde de tutuklu gazeteci diye gösterdikleri raporu hale gösteriyorlar. Yani hala teröristin arkasındalar. Bu teröristin çantasında kamera taşıdığını yazmışlar. O terörist sırt çantasında taşıdığı keleşle yaptı. ‘Bunların yaptığı hükümet eleştirmesi değil, devlet düşmanlığı’ derken bunları kast ediyorum. CHP milli güvenlik sorunudur. Bu oyuna gelmeyeceğiz. Bunların mutlaka terörle, dağla bağlantısı var. Bunları bileceğiz, adımları ona göre atacağız. Bunlar yaptıkları “sokağa çıkın” demek suretiyle gençlerin ölmesine sebep olmadı mı?

“GEREK ABD’YE VE GEREKSE YUNANİSTAN’A UYARILARIMIZI YAPTIK”

ABD’nin her şeyden önce NATO’da beraber olduğumuz üyeler arasında adil davranmıyor. Yunanistan NATO’da beraber olduğumuz bir ülke. Ama Türkiye’de beraber olduğunuz bir ülke. Biz NATO’da ilk 5 içerisindeyiz. Hem yaptığımız ödemelerle, kara kuvvetiyle NATO’da önemli bir ülkeyiz. ABD’nin Sisam’a Midilli’ye bu kadar araç göndermesi kabul edilebilir değil. Bütün bunlar İHA’larla tespit edildi. Tespit etmekle kalmadık, Amerikan zırhlıları bizi tehdit etmek için kullanılıyor. ABD’ye diyoruz, Türkiye gibi bir müttefik bulamazsın. Gerek ABD’ye gerek Yunanistan’a uyarımızı yaptık. ABD’de 17 Eylül’de son mektubumuzu gönderdik. Yunanistan bu meseleyi yok sayıyor, görüşmekten kaçıyor. Biz burada uluslararası yargı yolunu kapadıklarını görüyoruz. Uluslararası yargıdan yanaysan, neden görüşmekten kaçıyorsun? Lozan’a göre buralar özel bir statüye tabi. Yunanistan’da toplam 9 ABD üssü mevcut. Bizim ABD’den beklentimiz Yunanistan’ı yanlış hesaplara sokmaması ve uluslararası kamuoyunu manipüle etmemesi.

“BU ADALARDA ABD MAALESEF NE LOZAN’I NE DE PARİS’İ DİNLİYOR”

Ada’da bir de silahlanma yarışına sokacaktır. Biz de tabi ki Kuzey Kıbrıs’ta ne gerekiyorsa adımları attık, atmaya devam edeceğiz. Bizim orada 40 bine yakın askerimiz var. Bunun dışında silah, mühimmat, araç gereç bu konularda adımlarımızı atıyoruz. Bu son adımı da cevapsız kalmayacağını, Kıbrıs Türk halkının güvenliği için ne gerekiyorsa yapılacak. ABD ambargoyu kaldırsa da kaldırmasa da, “Türkiye sen ne yaparsan yap” diyor. Lozan’a baktığımız zaman bir defa buralar silahtan ari olan adalardır. Bu adalara ABD maalesef, ne Lozan’ı ne Paris’i dinliyor. Bunları dinlemeden bu adımları attı, atıyor.

“TELEVİZYONDAN ‘ERDOĞAN NE OLUR KOCAMI KURTAR’ DİYE ÇAĞRI YAPTI”

Görüştüğüm devlet başkanları, başbakanları olsun hepsi de istisnasız şu ifadeyi kullandı: Biz Rusya-Ukrayna arasındaki arabuluculuğunuz her türlü takdirin üstündedir. Bir taraftan tahıl koridorunun çalışması, gübre olayı diğer taraftan ve 200 esirin takası. Ukrayna lehine olan 5 tane var. Rusya’nın önem verdiği Medvedçuk var. Hanımı televizyondan ‘Erdoğan ne olur kocamı kurtar’ diye çağrıda bulunmuştu. Yaptığım görüşmelerde, Sayın Putin bunu hatırlattı. Biz de Sayın Zelenski ile görüşerek esirlerin takasları hamd olsun gerçekleşti. Barış için umutsuz değilim. Böyle hemen netice alırız demek de hayal olur. 4 şehirde yapılan referandum olayı sıkıntıyı getiriyor. Keşke böyle bir referanduma gidilmeseydi de bütün bunları diplomasi yoluyla çözebilseydik, çözebilseydiler. 2014’te de benzer bir durum Kırım’da olmuştu. Biz o zaman başarılı olamamıştık. Sayın Putin’e “Kırım’da bizim yoldaşlarımız var, attığınız adım doğru değil” demiştik fakat başarılı olamamıştık. Sayın Zelenski’de 4 bölgedeki referandumla ilgili desteğimizi istiyor. Arkadaşlarım bağlantı kuracak ve yarın Putin’le bu konuları etraflıca ele almak istiyorum. Şu ana kadar bizim daha çok Ukrayna tarafından gelen tahıl vardı. Bu tahılda da 5 milyon tonu aşmış vaziyetteyiz. Ama gübre olayında daha çok Rusya tarafı önem arz ediyor. Onlarla da bu konuları görüşüp çözebilirsek, tarımda gübreye ihtiyacı olan ülkeleri doyurmuş oluruz. Gübreyle beraber oralara da bereket getirmiş oluruz.

“KIBRIS TÜRKLERİ İÇİN HER TÜRLÜ GÜVENLİK TEDBİRİ ALINACAK”

Amerika’dan beklentimiz Yunanistan’ı yanlış hesaplara sokmaması ve uluslararası kamuoyunun manipüle edilmesine müsaade etmemesidir. ABD ve Yunanistan’a gerekli uyarıları Dışişleri Bakanlığımız vasıtasıyla yaptık. BM’ye son mektubumuzu da 17 Eylülde gönderdik. Amerika’nın, Güney Kıbrıs’a yönelik silah ambargosunu kaldırmasının ne içerik bakımından ne de zamanlama bakımından izahı yoktur. ABD’nin Güney Kıbrıs Rum Kesimi’ne silah ambargosunu kaldırmasıyla ilgili olarak bu son adımın cevapsız kalmayacağını, Kıbrıs Türklerinin güvenliği için her tedbirin alınacağını herkes bilmeli

“BU DA CİDDİ MANADA SAYIN PUTİN’İ RAHATSIZ ETMİŞTİR”

Biz şu anda özellikle bu tahılı az gelişmiş, fakir, garip gureba ülkelere nasıl aktarırız, bunun gayreti içinde olduk. Mevcudun yüzde 80’i daha çok zengin ülkelere gitti ne yazık ki. Bu da ciddi manada sayın Putin’i rahatsız etti. Son görüşmelerimizde gerek Özbekistan’da gerek ondan önceki Tahran’daki görüşmemizde gündeme geldi. Tahmin ederim ki, bundan sonra az gelişmiş ülkelere bunların ihracında başarılı olalım, neticeye varalım. Burada iki şey önem arz ediyor. Tahıl ve gübre. İnşallah Rusya kanalı devreye girecektir. Öyle umut ediyorum.

“NÜKLEER SAVAŞI BIRAKIN KONUŞMAYI DÜŞÜNMEMEK GEREKİYOR”

Bir nükleer savaşa gitmenin bedeli, faturası felaket. Bunu bırak konuşmayı düşünmemek gerekir. Bunları zaten inşallah hiç gündeme getirmeden diplomasi yoluyla bu işi çözmek işin en isabetli bana göre adımı olacaktır. Ukrayna’nın işgal altındaki bazı bölgelerinde Rusya’ya katılım için referandum, Rusya’nın seferberlik kararı bile endişe vericidir. Diplomatik girişim çabalarını zora sokuyor, istikrarsızlığı zora sokuyor. Bu referandum olayı, buradan ilhak kararı çıkarsa ki, bundan endişeliyim, çıkabilir. Tanıdığım sayın Putin bir şeyi kafasına koyduysa onu o şekilde yapar. Yarınki görüşmemizi inşallah randevu verilirse çok çok önemsiyorum. İnşallah diplomasiyi devreye sokmuş olalım.

“CUMHURİYETÇİ SENATÖRLER DESTEKLEYECEKLERİNİ SÖYLEDİ”

Sayın Biden bu konuda Demokratlar olarak kendi düşüncesini, F-16’ları ve diğer bütün parçalar, aksanı vermekten yana olduğunu bize söyledi. Özellikle Savunma Bakanım muhatabıyla yaptığı görüşmelerde bu istikamette cevaplar alıyordu. ‘Biz Cumhuriyetçilerden destek alamıyoruz, bu işe ters bakıyorlar’ dendi. Bu seyahatte ben Cumhuriyetçilerle ayrı ayrı görüşmelerim oldu. Bana olumlu cevaplar verdiler. ‘Elimizden gelen gayreti göstereceğiz’ dediler. ‘Bu görüşmelerle birlikte Türkiye’ye karşı hasmane tutum içinde olmanın doğru olmayacağını, Türkiye NATO’da bizim önemli ortağımız, bu sorunu çözmemiz gerekir diyeceğiz’ dediler. Bunun neticesini bekliyoruz.

“SURİYE TERÖRLE MÜCADELEDE OLUMLU YAKLAŞIMDA BULUNMALI”

Bizim Suriye’de terör örgütü varlık gösterdiği ve milli güvenliğimizi tehdit ettiği müddetçe oradaki mücadelemiz tabii ki devam edecektir. Sahada her türlü tedbiri alıyoruz. Milli güvenliğimizi tehdit eden ne varsa, nerede olursa olsun, oralara karşı hani ‘Bir gece ansızın’ dediğimiz konu odur. Yapmamız gereken neyse onu yaparız. Bu mücadele ve çalışmalarımızı gerekli ve uygun gördüğümüz anda kapsamlı terörle mücadele harekatına dönüştürmekte kararlıyız. Nitekim bugün MGK basın metninde bunlara yer verdik. Bölgenin huzurunu da temin ediyoruz. Terörle mücadele tek taraflı olmaz. Onun için karşı taraf da buna aynı şekilde olumlu yaklaşımda bulunması lazım ki netice alalım.

“ŞAM’LA İLGİLİ OLARAK İSTİHBARAT ÖRGÜTLERİMİZ GÖRÜŞME YAPIYOR”

ABD ve Rusya’nın 2019 Ekim ayında vardığımız mutabakatları uygulaması lazım. Burada PKK ve YPG terör örgütü sınırımıza yakın bölgelerde mutabakatlara aykırı şekilde konuşlanıyor. Kamışlı çevresinde eğitim alıyorlar. Bu gerçekler ortada iken ABD koalisyon güçleriyle birlikte bu adımları atarken biz nasıl NATO’da bir arada olacağız. Sessiz kalmamızı kimse bekleyemez. Şam’la ilgili olarak istihbarat örgütümüz oralarla ilgili görüşmeleri yürütüyor. Bizler de istihbarat örgütümüzün aldığı neticeler üzerinden yol haritamızı belirliyoruz.

“BİZ CHP GİBİ ‘GELİR GELMEZ BUNLARI SÜRECEĞİZ’ DİYEMEYİZ”

Suriye’nin kuzeyinde ilk etapta 100 bin ikinci etapta 250 bin briket evleri yapıyoruz. Buralara Türkiye’deki mülteciler yavaş yavaş taşınmaya başladılar. Bu evlerin altyapısı var. Her şeyiyle gayet güzel briket evler yaptık. Bunların içerisinde banyosu, tuvaleti herzeyi var. Isınma noktasında da güneş enerjisiyle ısınma gibi proje yaptık. Suriyelilerin ülkelerine gönüllü ve güvenli, bunun yanında onurlu dönüşünü hazırlamamız lazım. CHP ve diğerlerinin söylediği gibi, ‘gelir gelmez bunları Suriye’ye süreceğiz’ diyemeyiz. Bizim medeniyetimizle böyle bir durum söz konusu değil. Biz Yunan’ın baktığı gibi de bakamayız. Botları şişlemek suretiyle nasıl boğulmasına zemin hazırladıklarını görüyoruz. CHP’nin sayın başkanının yaklaşımıyla da yaklaşamayız.

“BM’DE EVRENSEL ADALET ÇAĞRIMIZI YİNELEMEYE DEVAM EDECEĞİZ”

Şu anda briket evlerin finansörü sadece biziz ve sivil toplum kuruluşlarının gayretleriyle bunları yaptık yapıyoruz. Bir ara AGİT destek veriyoruz dedi. Bir ara sayın Merkel cüzi bir şeyden bahsetmişti. Hiçbir şey gelmedi. STK’larımız sağ olsun buralarda gayret, coşku ve inançla bu yatırımları gerçekleştirdiler. BM’de yaptığım konuşmada değindim, evrensel adalet çağrımızı yinelemeye devam edeceğiz. Uluslararası alanda Türkiye vicdanın sesi oluyor.

“BİRLEŞMİŞ MİLLETLER GENEL KURULU’NDA NETİCE ALACAĞIMIZA EMİNİM”

Bu tanınmalar öyle bir anda olan şeyler değil. Dünyada birçok irili ufaklı ülkeler tanındılar ama ne kadar zamanda tanındılar? Belli uzun süreler aldı. Biz ne diyoruz? Kıbrıs Türk halkının 1959-60 anlaşmalarıyla teyid edilen müktesebatlarının, eşit uluslararası statüsü tescil edilsin. Bu adadaki eki devletin eşit statüde müzakere masasına oturması demektir, bunu başaracağız. Eğer BM Güvenlik Konseyi adil davranırsa bu süreyi hızlandırırız. Ben BM Genel Kurulu’ndan netice alacağımıza inanıyorum. Kıbrıs Türk halkının egemen eşitliğini, uluslararası eşit statüsünü teyid etmek için hiçbir adım atmadılar. Bunu BM Güvenlik Konseyi yapamıyorsa, o zaman BM üyeleri KKTC’yi tanıyarak Kıbrıs Türklerinin müktesep haklarını teyid edebilirler. Çabalarımızın sonuç vereceğine inanıyorum.

“SAYIN KILIÇDAROĞLU’NUN İHTİYACI VARSA BUYURSUN, MÜRACAAT ETSİN”

Sayın Kılıçdaroğlu garanti istediğine göre konuta ihtiyacı var. Böyle bir ihtiyacı varsa TOKİ’ye müracaat eder, buyursun. Biz 1 milyon 175 bin konut yaptık. İlk defa bu alana girmiyoruz ki. 1,5 ay önce Esenler’de konut dağıtımı yaptık. Orada bir eve gittim. Çayları içtik. Mutluluklarını gördük. Kemal Bey, bak dürüst ol. Siyaset dürüstlüktür. Böyle enine boyuna aklına ne geliyorsa atmak değil. Şu anda attığımız adımla yeniden tarih yazıyoruz. Gençlerimizin başvuru sayısı 1 milyon 715 bin. Gençler bu işi senden iyi kavramış durumda. 5 milyona dayanan müracaat var. İlk kazmayı inşallah 25 Ekim’de vuruyoruz. Derdimiz Türkiye’nin dört bir yanında nerelerde başlayacaksak hepsine aynı anda TOKİ olarak temelleri atalım, bu işi başlatalım istiyoruz. En kısa zamanda kura tarihlerimizi açıklayan adımları atacağız.

“1 MİLYONDAN DAHA DA FAZLA BİR RAKAMA ÇIKARTABİLİRİZ”

Konut, arsa bir de gençlere yönelik olan adım. Ben arsamı alır, altyapısı hazırsa, evimi kendim yaparım diyenlere yönelik mevcut rakamı artırmak suretiyle, belki 1 milyona belki daha fazla çıkarmak suretiyle, kuraya tabi tutmak suretiyle istiyoruz ki, vatandaşlarımıza bu sayıyı artırarak böyle bir imkan tanıyalım. Bize yeni adım atmak, zemin hazırlamak için böyle bir adamı Bakanımla konuştuk, bunu yapalım dedik. Biz altyapısını yapacağız, o da evini yapacak. Yatay mimariye uygun olmak kaydıyla bu adımları atacağız. Şu anda Çevre Şehircilik Bakanlığımız planlamayı yapacak. Hangi ilde ne kadar arsa biz takdim edeceğiz. Bunun adımını kura çekiminden önceye yetiştireceğiz. Dün akşam talimatı verdim, ‘süratle çalışmaları başlat, en kısa zamanda duyuruyu yapalım, arsa alacak vatandaşlarımız buraya yönelsinler, kuraya tabi tutalım’ dedim. 1 milyon arsa, fazla olabilir.

“SOSYAL KONUTTA İNŞALLAH VATANDAŞIMIZA MAHÇUP OLMAYACAĞIZ”

Seçim sonrası ikinci etabı başlatabiliriz dedik. 500 bin sosyal konuta süratle başlayalım. Bir taraftan arsalara vatandaşımız gelsin, girsin, konutunu yapsın. Ağzı olan konuşuyor. 1 milyon 175 bin toplu konutu biz yaptık, başkası değil. Parasal olarak sıkıntımız yok, biz bunları yaparız. Konutta 2 yıl verdik. 2 yıl içerisinde konutta da bu rakamları yakalayacağız. İnşallah vatandaşımıza mahçup olmayacağız.

“ŞU ANDA YÜKSEKÖĞRETİM YURT KAPASİTEMİZ 850 BİN”

Öğrencilerimizden çiftçilerimize, ücretli çalışanlarımızdan işverenlerimize kadar milletimizin tüm kesimlerinin yanında olduk. Dar gelirli vatandaşlarımıza kapsayıcı desteklerimizi kesintisiz sürdürüyoruz. Yükseköğrenim yurtlarında kalan öğrencilerimize verilen günlük beslenme yardımını 25 liradan 60 liraya çıkardık. Şu anda yurtlarımızın kapasitesi 850 bin. Beslenme yardımını aylık 1800 liraya çıkardık. Temmuz ayında öğrenim kredisi borçlarının geri ödemelerini sadece ana para üzerinden yapılmasını açıkladık. Toplam 26 milyar liranın üzerindeki yükü gençlerimizin üzerinden kaldırdık.

“İNŞALLAH BU YÜZYIL ADINI KOYUYORUM ‘TÜRKİYE YÜZYILI’ OLACAK”

Çiftçilerimize elektrik faturalarını hasat sonrasında ödeme imkanı getirdik. Ürününü satacak, gelir elde ettikten sonra faturasını ödeyecek. Önceki dönemlerine ait borçları için 5 yıla kadar vade ile faiz işletilmeden geri ödeme imkanı sağladığımızı müjdeledik. Alım fiyatlarında artış yaptık. 2002 yılında sosyal amaçlı harcamalara bütçeden ayrılan kaynak 1,6 milyar lira iken, 2022 yılında bu rakam 146 milyar liraya ulaştı. Ben net söyleyeyim, inşallah bu yüzyıl adını koyuyorum, Türkiye yüzyılı olacak. Dünyada şartlar ne getiriyor ne götürüyor, Avrupa’da, ABD’de durum nedir görüyorsunuz. Türkiye bu sıkıntıları yaşamadı, yaşamıyor. Kuvvetli sanayinin yanısıra turizm sektörü de etkili oldu. 2022 yılı küresel büyüme tahminleri dünyada hep aşağı doğru güncelleniyor. Ama buna rağmen Türkiye ekonomi modelimiz büyümenin devamını ispat ediyor. Bu kapsamda büyümenin yüzde 5 seviyesinde gerçekleşmesini öngörüyoruz 2022’de. Daha iyisi olacak.

“FAİZ YÜZDE 12’YE İNDİ, BUNDAN SONRA DAHA DA AŞAĞI İNECEK”

Enflasyonda Şubat bile değil Ocak’tan itibaren emarelerini çok rahat göreceğiz. Enflasyondan önce şu anda faize bakıyorum. Şu an itibariyle faiz oranını yüzde 12’ye indirdik. Buradan yatırımcılara çağrımı yapıyorum; eğer yatırımcıysan kamu bankaları başta olmak üzere şu anda faiz yüzde 12’ye indi. Bundan sonra daha aşağı inecek, yukarı çıkmak yok. Bu enflasyonu da baskılayacak, aşağı indirecek. Yatırımcı neyi arar? Yapacağı yatırımda düşük faiz arar. Bizim 5’li başlığımız yatırım, istihdam, üretim, cari harcama noktasında özellikle oradaki büyümeyi arzu ettiğimiz istikamete getirmek. Bu 5 başlıkla bir defa gel yatırımını yap, düşük faizle krediyi birinci derecede kamu bankalarından al. Hem istihdam sağla, hem üretim, hem ihracatta yerini al, bir de ülkenin büyümesine katkı sağla. Bunu inşallah bu yıl içerisinde beklemeden yılbaşından itibaren neticelerini almaya başlayacağız.

“2023 YILININ ASGARİ ÜCRET TESPİTİ ARALIK AYINDA YAPILACAK”

Zaten şu ana kadar yapmış olduğumuz asgari ücret tespit rakamları noktasında son asgari ücret rakamını Aralık’ta yapacağız. Tekrar değerlendirme yapıp yeni adı inşallah yıl sonu itibariyle atacağız. 2023’e girerken çok daha farklı ve güçlü şekilde gireceğiz. Asgari ücreti yükseltirken getirdiği yükün tamamını işverenin üzerine bırakmadık. Onu da üzerimize aldık, üretimi korumuş olduk. Devlet olarak fedakarlıkta bulunarak tüm ücretlilerin asgari ücrete kadarki kısmından vergileri kaldırdık. İşçi memur ayrımı yapılmaksızın tüm çalışanlara vergi istisnası kaynaklı ilave geliri sağladık. İşçilerimizi enflasyon ve hayat pahalılığı karşısında önlemek birinci önceliğimiz. Bu bir ara artış idi. 2023 yılında uygulanacak asgari ücret için asıl tespiti inşallah önümüzdeki Aralık’ta yapacağız.

“RUSYA İLE SİNOP’TA DA BİR NÜKLEER SANTRALİN ADIMINI ATACAĞIZ”

Son aşamasına getirdiklerini biliyorum, bize sunduklarında gereken değerlendirmeyi yapacağız. İnşallah doğalgazda sıkıntı yaşamayacağız. Doğalgazımız Rusya’dan geliyor. Herhangi itilafımız yok. Sayın Putin’le artı görüşmelerimiz oluyor. Akkuyu devam ediyor. Biz Ruslarla beraber çalışıyoruz. Sinop’ta bir nükleer enerji santralin adımını atacağız. Bununla ilgili sayın Putin’le etraflı görüşmelerimiz oldu. Yenilenebilir enerjide özellikle nükleer enerji santrallerinin büyük fonksiyonu var. Hem fiyatlar itiariyle hem temiz enerji itibariyle. Bu konuda Enerji Bakanım’la muhatabıyla süreci devam ettiriyor.

“SONDAJ ÇALIŞMALARIMIZ DOĞU AKDENİZ’DE DE DEVAM EDECEK”

Hamdolsun dünyada sayılı ülkelerde var. Dört tane sondaj gemimiz var. 2 sismik araştırma var. Bu gemilerin işi bir taraftan sismik araştırma, bir taraftan sondaj yapacaklar. Şu anda 12 bin 500 metreye kadar sondaj yapabilme kabiliyetine sahibiz. Şu anda ağırlıklı olarak bütün yatırımlar, adımlar doğalgazda. Petrol de gelse şansımıza. Şu anda Karadeniz’de çalışmaların ardından gemilerimiz Akdeniz’de de sondaj çalışmalarına inşallah devam edecekler.

“PARAMIZA DEĞER KAZANDIRMANIN GAYRETİ İÇERİSİNDE OLACAĞIZ”

ABD’de faiz artırımı nihai olarak yüzde 6 olabilir. Biz son yüzde 12’ye indi. Temennim odur ki Para Piyasası Kurulu bundan sonraki toplantısını biraz daha indirerek, yıl sonuna kadar faizimizi tek haneli rakama indirmeliyiz. Biz liradan 6 sıfırı attık. Tuvaletin fiyatı o zaman 1,5 milyondu. Bizim paramız bir anda değer kazandı. Şu anda da yavaş yavaş paramıza değer kazandırmanın gayreti içerisinde olacağız, faizi düşürmek suretiyle. Benim yatırımcım diyecek ki, ben bu düşük faizle yatırım yaparım. Şu anda bu yatırım için şu kadar faiz ödeyeceğim, şu kadar krediye şu kadar faiz. Ben de bu yatırımı yapayım diyecek. Kazanacağı ile o faizi ödemesi mümkün hale gelecek. Yüzde 30-40’lar olduğu zaman yatırımcı finans sektörüne çalışıyor. Soygun orada. Biz o soygunu önlüyoruz.

“SEÇİMLERE GİRERKEN MOTTOMUZ ‘TÜRKİYE’NİN YÜZYILI’ OLACAK”

Bu ülkede soygunculara değil yatırımcılara imkan açalım. Bu yıl biz şu kadar para kazandık diye övünürler. Neyle? Faizle. Yatırım yap da onunla kazan. Krediden aldığı faizle şu kadar kazandık. Kamu bankalarına onu söylüyorum, ne kadar yatırımcıyı takviye ettiniz, onların yapmış olduğu yatırımlarla ülke nereden nereye gidiyor sizden bunu bekliyorum. Bu modelin adı Türkiye Ekonomi Modeli. Özellikle Türkiye’nin yüzyılı dediğimiz, seçimlere giderken mottomuz o olacak. Şu anda Merkez Bankamızın döviz rezervi iyi konumda. Döviz rezervini daha da güçlendirerek, Merkez Bankası da aynı zamanda kamu bankalarını yeri geldiği zaman finanse edebilecek. Merkez Bankası icabında BOTAŞ’ın sıkıntılarına çare olacak.

“TOGG OTOMOBİLİNİ TEST ETTİM, POTANSİYELİ SÜPER”

Şu anda Merkez Bankası’nın gücünü kaybetmesini bekleyenler kusura bakmasınlar avucunu yalamaya devam edecek. Başbakanlığım döneminde 135 milyar dolara kadar rezervi çıkarmıştık. Şimdi ülkemiz, vatandaşımız kazansın, bankalarımız konuya buradan baksın istiyoruz. Ürkütücü bir fiyat ortaya çıkacağına ihtimal vermiyorum. Hedefimiz 29 Ekim’de TOGG’u çıkarmak. Çok rahat. Zaten ‘Başkanım ne kadar basacaksan bas’ dedi. ‘Başıma iş mi açacaksınız’ dedim. Şimdi kilometreyi açıklarsam olmaz. Potansiyeli süper.

“BORSA KONUSUNU KISA ZAMANDA KAMUOYUYLA PAYLAŞACAĞIZ”

Şu anda borsaya giren çok kazanan da oluyor, az da olsa kaybeden de oluyor. Borsamız bu yıl içerisinde sürekli kazandıran borsa oldu. Son dönemlerde bazı spekülatif hareketlere girenler sebebiyle biraz sıkıntı yaşamadık değil. Ama biz borsadan gerçekten mutluyuz. Konu en ince ayrıntısına kadar incelenecek ve inşallah en kısa zamanda bunu kamuoyuyla paylaşacağız.

“YÜKLENİCİ FİRMAYA SÖYLEDİM; 2 AY İÇERİSİNDE AĞAÇLANDIRILACAK”

Şu anda seçim beyannamemiz üzerinde çalışmalar devam ediyor. Demokrasiyi tüm insanımızın rahatlıkla yaşayabileceği konuma yükseltmeyi, hak ve özgürlüklerle beraber, bunu nasıl işleyeceğiz anlattık. Bunlar üzerinde çalışmalarımızı kurduğumuz ekiplerle hepsi ayrı ayrı çalışıyorlar. Bugün Ankara’nın ikinci büyük hastanesi Etlik Şehir Hastanesinin açılışını yaptık. 4 bin 50 odası ve yatağı var. Şu anda doktor kadrolarını yerleştirdik. Burada en üst düzeyde, en ileri tomografi, MR, ultsanografi, kemoterapi, radyoterapi bunlar da aynı şekilde monte edildi, yerlerini aldılar. Onkoloji servisiyle müstesna bir hastane oldu. Yüklenici firmaya çevredeki yeşili söyledim, halledeceğiz sözünü aldım. İstanbul’da da şehir hastanelerimiz gayet iyi konumda. Belki ilave duruma göre bir şehir hastanesi daha yapma durumumuz olabilir. Şu anda modern dünya ile sağlık turizmi ve sağlıkta yarışır duruma geldik. Siyasetin içerisinde gençlik kollarından başlayarak geldim. Hep genç kaldım. Şu anda gündüz toplu açılışımı yapıyorsam ondan sonra gençlerle biraraya gelerek sorulu cevaplı program yapıyoruz.

“AK PARTİ İÇİNDE NERELERDE AKSAMA VARSA DEĞİŞİKLİK YAPILIR”

Futbol takımlarında bile transfer mevsiminde bile A’dan Z’ye değişmez. Nerede aksama varsa bakılır. Mevcut omurgayı korursun, takviyeleri alırsın. AK Parti’nin içerisinde nerelerde aksama varsa, aksamaların olduğu bölümleri inşallah tabii ki değişikliğe tabi tutarak, iller bazında olur, yönetimdeki yapı içerisinde olur. Bu değişiklikleri yaparak, çok daha güçlü kadroyla inşallah yeni seçime hazırlanmak gerekir. Cumhur İttifakı olarak ayrıca durumumuz sözkonusu. Dayanışma içeisinde bu işi başaracağız.

“KİMLİĞİMİZDEN ÖDÜN VERMEDEN DEĞİŞİME AÇIK BİR PARTİYİZ”

Seçime 8 ay kaldı. Kabine değişikliği yapmak işletmecilik, yöneticilik açısından da sağlıklı bir şey olmasa gerek. Futbola denk geliyor. Baktın adam sakatlandı ne yapacaksın? Fevkalade bir durum olursa böyle bir adım atılabilir. Kimliğimizden, değerlerimizden ödün vermeden değişime açık partiyiz. Kabineyi bayrak değişimi olarak ifade ettik.

“ŞAHISLARA KIRGINLIK, KÜSKÜNLÜK OLUR AMA DAVAYA KÜSÜLMEZ”

Benim helalleşme noktasında sıkıntı varsa her an her zaman helalleşmeye açığım. Ama küskün vesaire olan arkadaşlarımızı kapımızı açmak suretiyle partimizin kadroları içerisinde değerlendiriyoruz. AK Pati milletin kurduğu partidir, AK Parti dava partisidir. Dava içerrisinde şahıslara kırgınlık, küskünlük olabilir; ancak davaya kırgınlık, küskünlük olmaz.

“O MASADAN NE ÇIKAR, NE ÇIKMAZ BİZİ İLGİLENDİRMİYOR”

O onların kendi içinde sorunu. O masadan ne çıkar, ne çıkmaz, bizi pek ilgilendirmiyor. Millete hizmet yolunda ne yaparız, bunun çalışmasını yaparız. Özel olarak niye takip edeyim. Diri bir kafayı niye yorayım? Bunlar sadece bizi yorar, başka bir işe yaramaz. Şu anda kim, ne dedi, ne diyor, hiç ilgilendirmiyor. Arkadaşlarımızla ittifak halindeyiz, işimize bakacağız, şu anda siyaset belgemizi en güzel şekilde hazırlayıp, inşallah gayet güzel programla milletimizin karşısına çıkacağız.

“BENİM MİLLETİM OYUNU EN RAHAT TAYYİP ERDOĞAN’A VERİR”

Biz onların adayının kim olup, olmayacağıyla inanın zerre kadar ilgilenmiyoruz. Şu anda en ideal şekilde bu seçime nasıl hazırlanırız, onun gayreti içerisindeyiz. Şu an itiariyle kurduğumuz ekipler bunun çalışmalarını yapıyor. Bir önceki seçimde bizim bu noktadaki siyaset belgemiz neydi, şimdiki siyaset belgemiz ne olacak? Arkadaşlarımız çalışmayı yapacak, sonra kendileriyle oturup konuşacağız. Tayyip Erdoğan’ı ülkem, milletim tanıyor. Kolay değil 20 yıl Başbakanlık, Cumhurbaşkanlığı daha önce belediye başkanlığı yapmış insan olarak milletimin tanımadığı, bilmediği insan değilim. Benim milletim en rahat oyunu Tayyip Erdoğan’a verir. Niye? Tanıyor, eserleriyle ne yaptığı ortada. Diğerlerinin bir eseri var mı? Tayyip Erdoğan milletine yabancı isim değil. En rahat oyu benim milletim Tayyip Erdoğan’a verecektir.

“TÜRKİYE YÜZYILI İFADESİYLE TARİHİ BİR SEÇİME GİRİYORUZ”

Cumhur İttifakı olarak Devlet Bey zaten konuyla ilgili açıklamasını başta yaptı. Teşkilatımın bir endişesi yok. Bizler de çalışıyoruz. Sakarya’daydık. Önümüzde inşallah Güneydoğu, Doğu bu iller var. Sonra Samsun, Denizli’yi dolaşacağız. Gidilmedik yer inşallah bırakmayacağız. Türkiye yüzyılı derken iddialı bir ifade. Türkiye yüzyılı ifadesiyle tarihi bir seçime giriyoruz. Her seçimde bir tasfiye olur mu? Olur. Bu seçimde de birileri tasfiye olacak.

[ad_2]
Kaynak: haberturk

Diğer gönderilerimize göz at

[wpcin-random-posts]

İlk Yorumu Siz Yapın

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir