[ad_1]
Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, Mersin’de bir polis memurunun şehit olduğu hain saldırıyla ilgili açıklama yaptı.
Saldırı Suriye’de düzenlendi.
Bakan Akar, Gaziler Günü programına katıldığı sırada, “(Mersin’de emniyet müdürlüğüne yapılan saldırı) bu operasyonları kuzey Irak ve Suriye’de Mehmetçek’e karşı koyamayan hain teröristlerin ve alçakların düzenlediği bilgisine sahibiz. Suriye’deki saldırılar.” Altyapıları ve üstleri için gerekli tedbirler alınacaktır.”
Mersin’de güvenlik çalışmaları başladı
Öte yandan Mersin İl Emniyet Müdürlüğü terörle mücadele ekipleri, 26 Eylül saldırısıyla bağlantılı olduğu iddia edilen zanlıları tutuklamaya başladı.
Şüphelinin adresi belli oldu
AA’da yer alan habere göre, soruşturma kapsamındaki 22 şüphelinin kimlikleri ve adresleri belirlendi.
22 şüphelinin kimliği belirlendi
Adreslerde düzenlenen operasyonda 22 zanlı tutuklandı. Şüpheliler, işlemleri için valilik emniyet müdürlüğüne sevk edildi.
Merter polis memuruydu.
Mersin’de teröristlerin polis evine düzenlediği saldırıda polis memuru Sedat Gezer şehit oldu, bir polis yaralandı.
Terör örtülü ölüm
Kurşunla yaralanan operasyonu gerçekleştiren teröristler ile yüksekten atlayan iki kişi kendilerini hedef alan bombanın patlaması sonucu şehit oldu.
Ağ uzantısı
Mersin Cumhuriyet Başsavcılığı koordinasyonunda Bölge Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şubesi ekipleri, terör örgütünün eylem ve faaliyetlerini deşifre etmek için çalışma yaptı.
30 şüpheli tutuklandı
Bu kapsamda, PKK/Kürdistan Cemaat Toplantısı propagandası yaptığı iddia edilen Mersin Belediyesi Halkla İlişkiler ve Basın Vakfı başkanı ile 17 belediye çalışanının da aralarında bulunduğu 30 şüpheli hakkında yakalama kararı çıkarıldı.
Katıldığı Özel Harekat Harekatı
Özel Harekat Polisi’nin de desteğiyle yapılan operasyonda kimlikleri ve adresleri tespit edilen zanlıların yakalanması için çalışmalara başlandı. Operasyonda BJ ve bazı şüpheliler tutuklandı.
Bakan Akar’dan açıklamalar
A.A.’daki habere göre. Akar’a, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Güler, Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Musa Avşefer, Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Erkunt Tatlıoğlu, Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Atilla Golan, Milli Savunma Bakan Yardımcısı Shuai Alpay ve Alpaslan Kavaklıoğlu eşlik etti. Gaziler Ulusal Savunma Günü’nde düzenlenen etkinliğe Mohsen Deiri de katıldı. Akar, törende şu ifadeleri kullandı:
Yunan çabası
Gerginliği tırmandıran Yunanistan, Türkiye’yi pervasızlıkla suçluyor. Bu ikiyüzlülük ve ikiyüzlülüktür. Ayrıca her fırsatta Türkiye’yi başkalarına şikayet eden bu kötü komşu, düşmanca tavrını ortaya koyuyor. Özellikle son zamanlarda bazı sorumsuz Yunan siyasetçiler Türk-Yunan ilişkilerini eleştirmekte ve her gün yeni hezeyanlarla zehirlemektedir.
NATO faaliyetleri yürüten uçaklarımızın son zamanlarda radar tarafından kapatılmış olması, Yunanistan’ın NATO’nun temel ilke ve değerlerini göz ardı edecek kadar kibirli hale geldiğini gösteriyor. Nitekim eski bir ABD’li diplomat, Yunanistan’ın bu hareketini artan gerilimin ve “düşmanca davranışın” bir işareti olarak gördüğünü belirtti. Bu olayın hemen ardından bir kez daha Yunan Sahil Güvenliği’nin bir ticaret gemisine ateş açması tansiyonu yeni bir boyuta taşıdı.”
Tek soykırım anıtı
Yunanistan’ın İstanköy adasına sözde soykırım anıtı inşa etmesini de Yunanistan’ın bir başka provokasyonu olarak nitelendiren Akar, “Asıl zulümler ve soykırımlar Trablusgarp’ta Osmanlı Devleti’ne isyan ettiği dönemde yaşandı. 1919-1922 yılları arasında Anadolu’yu işgal etme girişiminde Yunanistan tarafından yapılmıştır.Aynı vahşeti Kıbrıs’ta hemşehrilerimize karşı yapan onlardır.Bu açıdan Yunan siyasetçiler, aynaya bakılacak kadar utanç belgesi olan bu ikiyüzlüler, bölgede istikrarı tehdit etmekle kalmayıp gerçekleri utanmadan manipüle etmekle kalmıyor, her fırsatta ve her ortamda Türkiye’den şikayet etmekten ve Türk düşmanlığı yapmaktan çekinmiyor.” söz konusu.
Yunanistan’ın 1923’te imzalanan Lozan ve Paris barış antlaşmalarından 1923’te vazgeçtiğini kaydeden Akar, askeri olmayan adalarda silah biriktirdiğini söyledi:
“Bazıları tarafından kışkırtılarak ve ne yazık ki Avrupa Birliği’nin suç ortaklığıyla şımarık bir çocuk rolü oynamış, benzeri görülmemiş, akıl dışı ve akıl dışı talepler ve uygulamalarla bölgede istikrarsızlığa yol açmış, halklarının kaynaklarını acımasızca israf etmişlerdir. Siyasal geleceğe ilgi beyhude bir silahlanma girişiminde Türk milleti haline gelen Türk halkı kurulduğu günden bu yana 7 aşamada 3 kat genişlemiş, Türkiye’yi ‘Yeni-Osmanlı’ diyerek yayılmakla suçlamıştır. .’, burnumuzun dibine düşmüş olmasına rağmen, Ege’nin soğuk ve karanlık sularında çocukları iterek mülteciler acımasızca geri dönüyor, pabuçlarını batırıyor, asimilasyon ve baskı politikalarıyla yıldırmaya çalışıyor. azınlığın hakları, Türk varlığını yok saymak, kasten soykırım yapmak, terör örgütleriyle işbirliği yapmak ve onlara her türlü desteği sağlamak. Öldürdüklerinin gerçek yüzünü ve niyetlerini aklı ve vicdanı olan herkes anlar. Yunan siyasetçilerin insanların ölmesine göz yumduğunu ve ellerinin icatlarının değil, çocukların kanına bulandığını… Masumların belası Yunan siyasetçilerin omuzlarına düşmektedir.Cumhurbaşkanımızın da belirttiği gibi kurumların Enternasyonal, Ege Denizi’ni mülteciler için mezarlığa çeviren Yunanistan’a ağır yaptırımlar uygulayacak ve bu insanlık suçlarına ‘dur’ diyecek.
masaya davet
Akar, “Yunanistan’ın sahada ve masada her türlü haksız ve hukuka aykırı tutum ve eylemlerine karşılıklılık kapsamında gerekli cevabı verdik ve bundan sonra da vereceğimizi bilmeliyiz.” Bu bağlamda Yunanistan’ın büyük bir hata yaptığını vurgulayan Akar, şu açıklamaları yaptı:
“Bunların olmasına asla izin vermedik. Nefes almayı unutmuş olabilirler ama iyi mahalleyi hatırlatmamıza izin verin. Bu işin ciddiyetini anlıyorum.
Yanlış yoldan gitmeyi bırak. Felakete yol açacak provokasyonlardan kaçının. Kuyuya başkasının ipiyle inmeyin. Bir kez daha, bilge Yunanlılara samimi çağrımız; Aramızdaki sorunları uluslararası hukuka uygun, iyi-komşuluk ilişkileri ve karşılıklı diyalog çerçevesinde barışçıl yollarla çözmek için diyalog masasına gelmek.”
Akar, Ege ve Akdeniz’in barış ve istikrar için bir dostluk denizi olmasını, tüm zenginliklerin adil bir şekilde paylaşılmasını hedeflediklerini belirterek, şöyle devam etti:
“Bu bağlamda, Yunanistan’ın Türkiye’yi bir tehdit yerine güvenilir ve etkili bir müttefik ve komşu olarak görmesi bölgenin ve NATO’nun çıkarına olacaktır. Yunan halkımız da Türkiye’nin Yunanistan ile barış içinde olmasını sağlamalıdır. Üçüncü şahıslardan beklentimiz konuya tarafsız ve objektif bakmalarıdır.Uluslararası hukuk, akıl, mantık ve bilim ışığında bunu yapabilecek gücümüz var.”
5 milyon tondan fazla tahıl
Akar, bölgesinde ve dünyada “güvenlik üreten” bir ülke olan Türkiye’nin, Ukrayna krizinde ilk günden itibaren etkin ve yapıcı bir politika izlediğini belirterek, “Bu bağlamda Türkiye, ülkenin tehlikeleriyle karşı karşıyadır. Rusya-Ukrayna ihtilafının neden olduğu enerji ve gıda krizi, Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde aktif diplomasi yürütmektedir.”
İstanbul’da imzalanan hububat sevkiyatı anlaşmasını Birleşmiş Milletler’in son yıllardaki en büyük başarılarından biri olarak nitelendiren Akar, “Türkiye, sürece yapıcı katkısı ve ev sahipliği ile diplomatik alanda da belirleyici rolünü ve etkinliğini açıkça ortaya koymuştur.”
Akar, Milli Savunma Bakanlığı ile koordineli olarak 27 Temmuz’da faaliyete başlayan Ortak Koordinasyon Merkezi aracılığıyla Ukrayna limanlarından diğer ülkelere güvenli hububat sevkiyatının planlandığı gibi devam ettiğini vurgulayarak, “Şu ana kadar 200’den fazla gemi ve 5 milyon tondan fazla tahıl çıktı.” Ukrayna limanlarından tahıl.
[ad_2]
Kaynak: haberturk
Diğer gönderilerimize göz at
[wpcin-random-posts]
İlk Yorumu Siz Yapın